16 Aralık 2010 Perşembe

BAŞLARKEN


AMASRA VE SAFRANBOLU SEYAHATİMİZ


       


























Ayın 29 u, Kasım ayı, sene 2010 , havalar çığrından çıkmış, bir koşu yaza doğru yaklaşmak isterken , biz aslında kışın ortasındayız, mevsim denen düzen yoldan çıkmış gibi, evdeyiz ve hava durumunu dinliyoruz , hala havaların iyi gideceğini duymamızla birlikte sevgili ile aramızda bir flaş çakıyor ve ikimizin de hiç gitmediği yerlere ,küçük köpeğimiz, daha doğrusu küçük kızımız ile bir maceraya yelken açmaya karar veriyoruz. Hemen internet açılıyor ve araştırma başlıyor, birinci kriter Hera, işte küçük kızımızın ismi bu. Güzel mi güzel bir beagle cinsi ,yaramaz, başına buyruk ama bizim asabiyetimize  göre davranmada  ve şartları  bizim ruh halimize göre ayarlamada, usta bir prenses.
        Önce Amasra  da bir butik otele telefon ediyorum ama ne mümkün ,  telefona çıkan yetkili kişi otellerine köpek alınmadığın beyan ediyor, ben,  ama ….. ? , internette  yazıyordu, evcil hayvanlar alınıyor diye.… ? falan , hepsi boş, telefondaki arkadaş nuh diyor peygamber demiyor ve bu girişim hüsranla sonuçlanıyor.  

Biraz  durup,  önce Hera ‘mızın bizimle beraber konaklaması bu kadar mı zor soruları akıldan geçip, nefeslendikten sonra yeniden arama başlıyor, bu sefer hedef Safranbolu , internette tekrar arama ve GÜLEVİ Hotel ‘le telefon ediliyor, telefon uzun uzun calıyor acaba kapalımı şüphesi içimi kapladığı o anda,  bıkkın ve yorgun bir hanım sesi… öyle isteksiz bir ses tonu ki , Behcet buradan da refüze edileceğiz duyguları içimi kaplıyor ama cesaretimi toplayıp orada 1 gece geçirmek istediğimizi , bir defo anlatır gibi köpeğimizin de olduğunu anlatırken sesimin titrememesi için dev bir çaba …ve  inanılmaz oluyor , telefonda ki hanımefendi köpeğimizi de kabul edeceğini  söylüyor , ben inanmamışçasına köpeğimizin ne kadar terbiyeli , oraya buraya hacetini yapmadığını anlata durayım , sonradan ismini öğrendiğim Gül hanım , benim , Hera ile ilgili yapmaya çalıştığım  P.R çalışmalarına bir son vererek , bizi kabul ettiğini söyleyerek görüşmeye son veriyor, evde bir sevinç , ohhh nihayet cüzamlı muamelesi görmüyoruz  ve Hera ‘mızla birlikte ilk defa bir otelde kalacağız sevinci bizi çocuklar gibi sevindiriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder